Yumurtalık kanseri (over kanseri) olan bireylerde, kanserin ileri safhalarında görülen karın boşluğunda tümörün yayılmacı politika izlemesinden kaynaklanan sıvı birikimidir. Bu sıvı tıp dilinde asit olarak adlandırılmaktadır. Yumurtalık kanseri, rahim içi ve rahim ağzı kanseri türlerinden sonra kadınlarda görülen en sık kanser türüdür. Sıklık bakımından sıralamada geride olsa da öldürücülük bakımından ilk sırada gelmektedir. Bunun sebebi hastalığın erken safhalarda teşhis edilememesidir. Genellikle hastalar karında sıvı birikmesi sonucu, karnın şişmesini takiben ağrı hissinin artmasıyla şikayet etmektedirler. Rahatsızlanan birey hastaneye başvurduğunda genellikle hastalık ilerleyen safhalarına ulaşmıştır.

Yumurtalık kanseri sebebiyle, böyle bir durumda hasta mutlaka cerrahi müdahale ile kanserin yayıldığı kısımlardan arındırılmalıdır. Hastalığın çok ilerlemiş olduğu bazı durumlarda, tümörün yayılma durumuna göre yumurtalıkların ikisi birden ve rahim ameliyatla alınır. Böylece kanserin yarattığı sıvılar ve kanserli hücreler vücuttan tamamen uzaklaştırılarak tekrardan kanser gelişimi engellenmeye çalışılır. Bu amaçla ameliyat sonrası ilaç tedavisinin yanı sıra radyoterapi tedavileri de uygulanarak ortamda kalan kanser hücreleri tamamen yok edilmektedir.

Hastalar, üç ayda bir olmak koşuluyla iki yıl boyunca fiziki muayene ile takip edilirler. Gerekli görülen durumlarda kan tahlilleri yapılır ve karın tomografisi çekilir. Sonraki dönemlerde de yılda bir kez kontroller devam ettirilir. Ayrıca, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve olası nüksleri erken tespit edebilmek amacıyla düzenli olarak ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi ileri görüntüleme teknikleri de kullanılabilir.

Yumurtalık kanseri tedavisinde erken teşhisin önemi büyüktür. Bu nedenle, kadınların düzenli olarak jinekolojik muayenelerini yaptırmaları önerilir. Ailede yumurtalık kanseri öyküsü olan bireylerin genetik danışmanlık almaları ve gerektiğinde genetik testler yaptırmaları önemlidir.

Yumurtalık kanseri tedavi sürecinde psikolojik destek de büyük önem taşır. Hastaların ve ailelerinin, tedavi sürecinde yaşadıkları zorluklarla başa çıkabilmeleri için psikolojik destek almaları tavsiye edilir.

Son olarak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak, kanser riskini azaltmada etkili olabilir. Ayrıca, sigara ve alkol kullanımından kaçınılmalı ve stresten uzak durulmalıdır.